18 Kasım 2015 Çarşamba

güz kitapları #2

Haleti ruhiye'nin şarkısı
Barış manço-karanlikların icinde/trip fairground
Ikisi de dehşet şarkılar, itinayla dinleyin :-)

Selam blogger ve blogger olmayanlar :-)
Sinav sonrasi en sevilen aktiviteler arasina blog yazmayi da koyabiliriz bence :-)
Yalniz farma biraz zorlamışti ya :( annem ''yarim doktor mu olacak hic tam yaptim hepsini dediğini duymadim'' dedi T︵T anneme burdan teşekkürlerimi ilettiyorum.. kizina güveni sonsuz :S tabi bi yerde o da hakli.. zaten anneler hep hakli oluyor.. büyüyüp anne olayim, sonra da haklı olayım diyorum.. nasıl plan :D
Daha once güz şenliği okuma durumunu yazmıştım.. simdi de oradaki kitaplarin detaylicasini yazayim diye düşündum.. bakalim, bakalim :-)

Bahsi gececek olan kitaplar
1)nietzsche ağladığında-irvin d.yalom
2)kafeist manifesto-steven d.ward
3)o piti piti- m.j.arlidge
4)benim hüzünlü orospularim-gabriel garcia marquez

Daha birkaç kitap var ama onları yazmak istemiyorum.. hele ki aklimda iki kitap var.. yani yazinca kendimi tutamam cok agir olur diye yazmıyorum.. belki onlarin türü için ayri bir yazı yazarim.. ben size yerli chick-lit kitaplar diyeyim, siz boşluklari doldurun ;)
biz gelelim kitaplarimiza..



1)nietzsche ağladığında-irvin d.yalom



Ayh.. bu kitap.. ne övgüler ne methiyeler..
Size tavsiyem kesinlikle internet yorumlarına baglanmayin -benimkiler hariç :P
Kitap büyük bir emeğin sonucu ortaya çıkmış.. bundan supheniz olmasin..
Aslinda ben de son ana kadar cok sevdim.. severek okudum ama finali bence kitabın oncesi icin sönük kalmış..
Gerek nietzsche gerek breuer'in hayatlari iyi arastirilip eserleri özümsenmis cunku ikisininde psikolojik tahlilleri -uygun kelime olmayabilir- basariyla yapılmış.
Zaten nietzsche ağzını bir açıyor, bir konusuyor siz oyle okuyorsunuz.. şaşıp kalıyor insan.. iste bu sebeten böyle bir karaktere oyle bir son.. 'olmuş mu irvin olmuş mu?!' diye sitem edesim geldi..
Anlatilan hikayedeki karakterli yasamis olmasi, gelişlerinde bir hikayenin olmasi yazara kolaylık sağlamistir bence -kendimle celistigim an-.. cunku nietzsche'in hastaligi yada breuer'in anna o. adli hastasi gercek. Ama yine de psikoterapi seanslari cok ilginçti.. okurken ben de iki kahraman için ilginç teoriler kurdum.. yani kitap bir sekilde sizi içine çekiyor.. arkadaşım kitabi elimde görünce 'ilk 50 sayfası zor geçiyormuş diyorlar' diye bir yorumda bulunmuştu ama bence ilk 50 sayfa da son 50 sayfa da akıcıydi.. ama iste sonu pek gitmemiş.. ben hic nietzsche'in oyle yapacağını düşünmemiştim T︵T hatta cok üzüldüm sonuna 'niye böyle yaptı ki?' diye.. okuyanlar muhtemelen bana kizacak ama. Bana ne ya ben daha farklı bir son bekliyordum.. yani bütün bir kitap boyunca nietzsche konuşmalarını hayretle -çünkü değişik bir bakış vardi- okudum.. bu yani adamin sonuna bak diye cok kızdım..
Ay bir de yine sonlarina doğru bir şey oluyor.. çok zekice yerleştirilmiş kurguya.. superdi yani o kısmı da.. en azindan ben oyle dusunuyorum..
Sonuc olarak kitabi sonu haric begendim.. psikolojik roman da olsa, sayfalar dolusu nietzsche-breuer konusmasi da olsa ben beğenerek ve geç okudum :D
Her zamanki zamansal sıkıntılar.. bir de uzun kitaplarla hep problemliyiz..
Tekrardan sonuc olarak kismina gelirsem benim kitap icin puanim on üzerinden 8. Eger okumak istiyorsaniz tereddüt etmeyin ama hic aklinizda yoksa okumasaniz da olur, bir sey kaybetmezsiniz.. benim tercihim hep okumanizdan yana tabiki :-) okursak gelisiriz.. ben hic il kütüphanesinde görmedim kitabi ama internetten indirimli bulursaniz kacirmayin..

2)kafeist manifesto-steven d.ward



Adi bile beni çağırmıyor mu :-)
Daha önce valerie solanas'in erkek dograma cemiyeti manifestosu'nu okumuştum.. kitabin arka kapak yazısı da cok cezbedici gelmişti kahvesiz geçen yaz günlerimde..
Sonra alacak kitap bulamayınca -biliyorum inandirici değil ama öyle- sepete atmıştım.
Manifesto diyince isyankar bir seyler bekliyorsunuz ama tam olarak öyle degildi bu kitapta.. bölümlere ayrilmis, ağırlıklı olarak evde nasil güzel kahve yapilir? onu öğretiyordu.. eger yurtta kaliyorsaniz sadece öğreniyorsunuz, uygulama kısmı eksik kaliyor biraz.. bir de son kisminda dünya kahve pazarında bahsetmiş. Kitabin dili cok eğlenceliydi, yani yapamayacak olsaniz da alip okuyabilirsiniz.. yazar kendi deneyimlerinden de bahsetmiş biraz.. zaten hemencecik bitiyor.. şahsen ben 'eve geldim kitap okuyamadim bari kafeist manifestoyu bitireyim' düşüncesiyle bir saatte falan bitirdim.
Ama dar bir okur kitlesi var.. o sebeple hepinizin hoşlanacağıni sanmiyorum..
Kahvesever kütüphane sakinlerinin beğeneceğini düşünuyorum.. ama cay seven birinin bu kitabi almasi?? yazarken bile saçma geliyor :D
Tabi ki kitaba puan veremeyeceğim.. ortada puanlanacak bir kurgu, ne biliyim tema falan yok.. olayımız kahve.. objektif bir puanlama olmaz ki zaten :D

3)o piti piti-m.j.arlidge
Akillardaki soruyu cevapliyorum.. ismi dogru çevrilmiş :-) yani ingilizcedeki adı da tekerlemeli bir sey.. buradan pahali yayinevine ve cevirmene bir aferin yolluyorum.. ki aferinlerim hep etkili olur :D bu devirde orjinal isimli kitap.. bazı yayinevleri ilgi çekici olsun diye değiştiriyor ve hic uyumlu olmayan şeyler çıkıyor ortaya..
Kitabımız polisiye-gerilim.. hmm. En sevdiğim türlerden :-) ama hakkini vermenin zor olduğu bir tür.. biraz testere'nin 1.filmini andiran bir konusu var.. yoksa iki mi? Yani konu klişe olmasa da cok tanıdık.. bir adet seri katilimiz var.. -kim olduğunu söylemem :-) - bu katilcigimiz iki yakın kişi alıp terkedilmis bir yere koyuyor, bir tane de silah bırakıyor.. aynen düşündüğünüz gibi.. kitabin ilk yarısı polisiye olarak gidiyor.. ikinci yarida işin içine dram serpiyor yazarimiz biraz.. tam dozunda :-) ama ah o final, ah final.. spoiler vermek istemem ama finalde hem şok hem iptal hem üzgündüm.. aklima geldi yine bir hüzünlendim..
Finali cok iyiydi :-)
spoiler sayilmiyor dimi bunlar? Yani sonunu soyleyenleri bile okudum.. bence sayilmaz.. ama sayila da bilir.. neyse okursaniz yada okumuşsaniz soyleyin spoiler sayilir mi sayilmaz mi diye..
Kitabi alirken kitapçı yaşımi sordu.. sonra ben de niye sordunuz diye sordum.. o da ''kitap gerilim olduğu icin uygun olmayan şeyler olabilir'' dedi.. böyle dikkatlileri kalmadi azizim :-) artik insanlar yasina bakmadan satıyorlar.. yani nasil bir dönem geliyor bilmiyorum.. ozellikle alfa erkek hayranı kitle beni cok ürkütüyor.. şimdi bile halimiz nasıl, bi de bunlari okuyan dişilerimiz ve o dişilerin beğeneceği erkek olmaya çalışanlarin yetiştigini düşünmek.. bilmiyorum.. yorumu size birakiyorum..
Kitaba geri dönersek..
Guzel bir polisiyeydi.. akıcı bir anlatımı vardı.. kurgu dediğim gibi bir yerlerden tanidikti ama klişelesmis bir konu degildi.. bir de ben uzun zamandir polisye okumuyordum.. o yüzden beğendim..
Puanim on uzerinden 7.. begendiysem niye yedi? Bazi kitaplar oyledir.. eksik kalmis hissi verir.. bu da oyle.. aradigim heyecani bulamadim diyebilirim :-)
Kesin okuyun diyemeyecegim ama polisiyenin chick-lit'i gibi düşünebilirsiniz..

4)benim hüzünlü orospularim-gabriel garcia marquez
Yazacağım ama marquez hayranlarının ve kendimin gazabina uğramaktan korkuyorum..
Kitabı beğendim ama bu marquez'in alışık olmadığım bir yüzü.. çünkü onun büyülü gerçekçi kalemine vurgun biri olarak kitap çok gerçekçi geldi..
Eksik kalmış gibiydi.. zaten az sayfaydi..
Anlaticinin duygu ve düşüncelerini cok guzel aktarmıştı marquez.. ama marquez hani benim masalim diyesim geldi okudukça..
Bircoklarini geride birakacak özgün bir hikayeydi.. sürükleyici.. zaten 80-90 sayfa oldugu icin hemen bitiyor :-)
Kisa kitap yazmak da okumak da zor bence.. çünkü anlatilan mesaji vermemek/alamamak durumu olabilir.. uzun kitapta da konuyu sakız gibi uzatma sorunsali var.. kitap yazmak zor bee :D okumak da zor.. her yiğidin harcı değil :P kiymetinizi bilin kütüphane sakinleri :-)

Hep kitap kedi olacak degil ya :D

Özellikle çağdaş ve dunya klasikleri.. ve daha ozellikle kendi basina okumak.. yani instagram/blog etkinlikleri olmadan ben bu ay gogol okuyacagim diyip okumak! Büyük basari artik bunlar.. ama okuma senlikleri hariç.. cunku zaten okunacak o kitap sadece bir yer seciyorsun o kadar ve cok eglenceli :-)

Ah, bu arada marquez'in kitabi icin puanim 7.tamam dövmeyin ya :D her kitabini begenecegiz diye bir kural yok.. belki yüzyıllık yalnizliktan önce okusaydim bayılırdım ama sonra okuduğum icin bayilmadim.. marquez okumaktan da vazgeçmedim.. yani çok kitabi olan yazarlari tek kitabina gore ölçmemek gerek.. ayrica o kadar kolaysa oturup ben yazayim dimi?
Burada yazmak, puanlamak kolay.. adam oturuyor düşünüyor 300-400 sayfa kitap yaziyor ama iki satir yorum bile sayilmayacak ''hiç beğenmedim, cok cirkindi'' falan deniyor..

yani beğenmiyorsak da şöyle uzuun uzun nedenleriyle begenmeyelim lütfen.. tabiki beğenmemek de bir seçenek. Ama ben begenmeyince cok üzülüyorum.. yazarin, editörun, kitabı basan matbaacinin emegi var.. o kitaba giden ağaca bile üzülüyorum.. yazık yaa.. duygusal mıyım neyim be :D yaşlılık halleri bunlar hep :D
Su son bir haftamin popi konusu da gecen seneki fotolarima bakip ne kadar yasladigima hayiflanmak..
yıl olmus 2015 biz hala büyüyoruz :D ben artik büyümek istemiyorum! Büyümek cok can sıkıcı bir mevzu..

Sağlıkla,kitapla ve umutla kalin!
_dr.coffee'den sevgilerle
Not: belki de büyüklerin dertlerini düşünmemek için küçülmüş olmayı istiyorumdur.. buraya bir psikanaliz şart :D

6 yorum:

  1. hımmmm bak sölediklerine dayanarak om piti piti iyi duruyor. okunur yani. diğerlerine emin olamadım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seviyon sen polisiye okumayi?
      Bu devirde kimsenin kitap yorumuna guvenmicen deep :D

      Sil
    2. hah haaaa ama sana güvenirim maalesef :))))

      Sil
    3. Hiii ! Guvenini boşa cikarmam insallah :-)

      Sil
  2. 2-3 okumadıklarımdan ama ismen beni acayip cezbenedenlerden , elimdeki zirilyon tane yarım kitap biter , elimdeki okunacak kitaplar azıcık azalırsa , alınacaklarımın bir kısmı da hallolursa falan filan , anladın sen onu bu arada golem ve cin hala bitmedi iyi mi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay cok iyi anliyorum seni :D
      Golem ve cin senin tam tasinma zamanlarına falan denk geldi galiba.. bir günde okursun yaa :-)
      Edebiyat ogrenciligi nasil gidiyo :D

      Sil

her kelime benim için değerli..