20 Şubat 2018 Salı

yatak - david whitehouse

selam kütüphane sakinleri!
yüzyıl sonra bir kitap yazısı için daha buradayım :)
ama ne kitap bee.. çok beğendim..
güzeldi..
ben lisedeyken, il kütüphanesinde hep görüyordum yatak kitabını ama "yaa adamın biri 20 yıl yatmışsa ne yapayım" deyip pas geçiyordum..
deep'te yorumunu okuyunca artık sırasının geldiğini anladım, kütüphaneden gidip aldım :)
kitabı 3 haftada okuyamayınca gidip süresini uzattım bir de :)

malcolm.. çok şişko.. okurken kendimden korktum açıkcası..
kitap malcolm'un kardeşi tarafından anlatılıyor, çocukluklarından başlıyor..
bana başta biraz dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var gibi geldi.. muhtemelen de öyle.. sonra adam 25.yaş gününde bir yatağa girdi ve bir daha kalkmadı.. "tuvaletin de mi gelmedi bre pis herif " tarzı sorular sordum ama cevap alamadım pek..
annesi de nasıl çilekeş bir kadındır.. yıllarca baktı oğluna, gıkı çıkmadı..
malcolm bey 25 yaşına girince "evlen, çocuk yap, çalış, emekli ol ve öl. böyle hayat mı olur bee" triplerine giriyor biraz.. yani insanların standart yaşamlarına eleştirel yaklaştığı için yeraltı edebiyatı bile sayılabilir.. sadece uyuşturucu yok..araya biraz morfin falan katsaymış yazar, ayrıntı yayınlarından çıkardı kitap muhtemelen :)


yazarın malcolm için yaptığı betimlemeler çok canlıydı, kendimi tlc'de ağır yaşamlar izliyor gibi hissettim.. bir de gün boyu yiyip yiyip gece yatmadan okuyunca üzüldüm biraz..
güzel aile dram filmi çıkar bu kitaptan.. holywood bunu bi düşünsün..

okumanızı öneririm.. ergenlik yaşlarında gidecek bir kitap değil ama benim gibi ununu eleyip eleğini asmış, piyasadaki bir çok aksiyonlu kitapla temasta bulunmuşsanız 20'nizden sonra gayet rahat okunabiliyor :)
anlatılacak çok bir şey de yok.. dram gibi ama hüngür hüngür ağlatan cinsten değil.. sakin bir kitap..

hediye falan olarak vermeyin kimseye.. arkadaşlarımdan biri bana 20 yıl boyunca yatıp 600+ kilo almış bir karakteri içeren roman hediye etselerdi ben bir oturup üzülürdüm :P


benim diyeceklerim bu kadar, okuyan varsa yorum atsın, postun altı zenginleşsin :D günler haftalar sonra dönüp okuyorum blog yazılarımı çünkü :D
on üzerinden 7'lik bir kitaptı, o da obezite puanı kırdım :)
sağlıkla, umutla ve kitapla kalın!
_dr.coffee'den sevgilerle
not: demin kitabı incelerken fark ettim, arka kapağın içine konulan ayraçta yazarın resmi var ve adam gayet fit duruyor.. "böyle betimleme yapmayı nereden öğrendin" diye sorabilsek keşke :D


49 yorum:

  1. ahahah harika anlatmışsın :) hep gözüme çarpıyordu ama almamıştım ben de pişman oldum şimdi :D Oblomovvari bir karakter var elimizde desene :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. al al, başarılı bir kitap bence :))
      oblomov okumadım bilemeyeceğim maalesef ama iyi biri malcolm, hayata karşı farklı bir bakış açısı var :)

      Sil
  2. Zaten ağır yaşamlar programları izleyip duruyorum bu kitabı okuyayım üzerine :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben ağır yaşamları izlemiyorum ama kitap yeterince etkiliyor.. seninki duble etkili olur :P

      Sil
  3. Kitap kapağı çok güzel en başta :) Konusu da ilginçmiş :) Merak ettim. Gördüğüm ilk yerde alabilirim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. il-ilçe halk kütüphanlerinde oluyor.. ben gittiğim her kütüphanede karşılaştım, oraya bakabilirsin :)

      Sil
  4. sizin yorumlarınızı okuduktan sonra okumayı daha çok istiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay çok sevindim böyle düşünmenize :)
      en kısa zamanda okuyabilirsiniz kitabı umarım :))

      Sil
  5. heeey şimdi blog seçmelerini yazdım sana geliyoduuum ama sen daha önce geldiiiin yaaa :) e tabii yatak kahramanı değilsin seeen fızlısıııın :) bu bloga iyi oldu bak tozlanmıştııı hihii :) ha haaa morfin ve ayrıntı yayınlarıııı işte bir kitap kurdunun müthiş gözlemiiii :) yatak ve çatal bıçak benim fotolar gibi olmuş işteee kitap ve yemek yanii :) ha haaaaa çook tecrübelendin tabiiii ununu eleyip kek yaptıııın :) ivit ya hüzünlü değildi tarafsız gibiydi komikti bilene :) ha haa dimek hediye edilmemeliii :) adam iyi kurgulamış işteee belki de roman icabı biraz kilo almıştır sonra da bisiklete pinip vermiştirdiiir :) oleeey yazının altı boş kalmadııııı baaaaak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynen bi tozunu sildim üstünkörü :D x-flies dan kafamı kaldırabilsem daha on beş tatilde okuduklarımı yazmak istiyorum.. dizi izlemek daha kolayıma geliyor :D
      belki konu-komşu-akrabası içinde şişko birileri vardır, ondan esinlenmiştir malcolm için :P

      Sil
    2. ayrıntı yayımları iyi ama puntoları karınca kadar, gözü yoran cinsten :S çok okumuyorum o yüzden onların kitaplarını :S

      Sil
    3. x flies bitince yeni bir dizi geliir böyle gideer :) ayrıntı ivit herhalde kitaplar ucuz olsun diye öyle yapıyolars :)

      Sil
    4. kitaplarının fiyatı o kadar ucuz da değil sanki yaa.. belki benim fakirliğimdendir :D
      bir dizi biter bir dizi gelir, önemli olan bize bişi olmasın deep :D

      Sil
  6. YATAK DAVID WHITEHOUSE

    Yeni bir İngiliz yazardan sarsıcı bir ilk roman Yatak. İnsanların sevdiklerini bir arada tutmaları üzerine alışılmadık bir yöntemi anlatıyor.

    Sevgi nasıl bir şeydir. Sevgi çok farklı şekillerde gösterilebilir. Sevgi bazen inanılmaz özveri ve kararlılık da gerektirebilir. Belki insanlar sevgi adına ne yapacaklarını bilmiyorlarsa onları seven biri onların yerine ve onların iyiliği için karar verebilir.

    Bazen insanları bir arada tutmak için olağanüstü davranışlar sergilemek gerekebilir. Veya insanlara sevgilerini gösterebilmeleri için bir bahane de sunabiliriz. Sevdiklerimiz, sevgilerini sadece bildikleri şekillerde gösterebildikleri için bizler onlara bizi bildikleri şekilde sevebilmeleri için fırsat sunabiliriz. Bunu sadece onları mutlu etmek için yaparız.

    Biz belki bunu yaparken hiç yaşamayız. Onları mutlu ve bir arada görmek isteriz. Onların yaşaması için bir neden vermişizdir. Onların hayata tutunması için. İnsan sevdikleri mutsuzsa yaşasa ne olur ki.

    Diyelim mutlu olmak istiyoruz. Hedeflerimiz var, beklentilerimiz var. Aradan bir süre geçiyor. Ve bunların hiçbiri gerçekleşmiyor. Ve üstelik sevdiğimiz herkes bizden bir şey bekliyor. Belki iyi bir iş, belki iyi bir okul, belki evlilik, belki çocuk. Biz bunları istemiyorsak ne olacak. Belki herkes gibi olmak istemiyoruz. Bunu onlara nasıl anlatacağız. Hiçbirşey istemiyoruz belki, çünkü, bu elde edilenlerin hiçbir işe yaramayacağını düşünüyoruz. Ama hem hiçbirşey yapmayıp hem de sevdiklerimizi hem çevremizde hem de bir arada nasıl tutarız.

    Yatak romanının kahramanı Malcolm bunu inanılmaz bir yöntemle yapıyor.

    Malcolm, annesi babası ve erkek kardeşi ile yaşayan liseli bir oğlan. Küçüklüğünden beri yakışıklı, havalı, eğlenceli, dışa dönük bir insan. Erkek kardeşi onun gölgesinde yaşayan içedönük biri. Annesi, Malcolm’a çok düşkün ve ailesine bakmaktan başka bir şey bilmiyor. Babası da bir asansör tamircisi. Babası ayrıca balık tutmaya düşkün ve çatı katında aileden hiç kimsenin bilmediği bir ilgi alanı var.

    Malcolm, Lou adlı çok güzel bir kızla birlikte olmaya başlayınca, erkek kardeşi de Lou’ya aşık olur. Herkes Malcolm’dan bir şeyler beklemektedir.

    Ancak, Malcolm, yirmibeşinci yaş gününde ani bir kararla bir daha yataktan çıkmamaya karar verir. Ve çıkmaz. Yatakta yaşar. Annesi ona bakar. Babası çatı katındadır. Erkek kardeşi, evden kurtulmaya ve zaman içinde Lou ile birlikte yaşamaya çabalar. Malcolm, Lou ile bir daha hiç görüşmez ancak Lou bir çadır kurup bahçeye yerleşir.

    Malcolm yirmi yıl yataktan hiç çıkmaz ve altıyüz kilo olur. Malcolm hiç yaşamazken, ailesi de onun çevresinden hiç kopamaz. Klostrofobik bir hayatları vardır.

    Sevgi, aile, gündelik yaşam üzerine soğuk duş gibi bir kitap. Sevgi nedir, özgürlük mü bağımlılık mı?


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. senin yazın daha güzel olmuş :D
      ben olayın hep mekanik tarafına bakmışım, sen sevgi, aile falan diye manevi boyutundan bahsetmişsin.. ikimiz de aynı kitabı okuyup farklı yönlerini görmüşüz resmen :D malcolm'un 600 kilo oluşu ortak noktamız sanırım :D :D

      Sil
    2. :) ay sen tıpçısın belki ondaaan :) e bir de hep bilimkurgu filan tabiii izliyon yaniiii :) beni kore yumuşatıyooo hihihi :)

      Sil
    3. sağlık önemli tabi :D ben bir de malcolm u neden evden çıkarmaya çalıştılar onu anlamadım :D adam yataktan kalkmadan gitti resmen :D

      Sil
    4. gittikçe büyücek evi parçalıcaktı herhalde :)

      Sil
  7. bak çok artist yazmışım yaaa. bi de böyle bir klasik var bak. oblomov. o da böyle gibi ama tembel biri. oblomov olma derler o yüzden. malkolm olma da diyebiliriiiz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bana malcolm olma diyebiliriz :D :D
      oblomov'u ben kitapçıda gördüm birkaç kez ama kesin sıkıcıdır diye düşünüp varlığını reddettim :D sıkıcı mı ? sıkıcı değilse okuyayım da kitap kurdu deyimlerinden yoksun kalmayayım :D

      Sil
    2. ha haaa yok o kadar da değil. malkolm olaman seeen :) klasikler hep sıkıcı yaniii. oblomov çok kalın. eskiden tabii tv ve net yokmuş, edebiyat varmış, habire yazmışlar işte. şimdi oblomov yazılsa yaniii bence yüz iki yüz sayfa yeter. yani sıkıcı zaten hep yatakta geçiyoooo uyutur yanii :)

      Sil
    3. yaa ben de klasikler sıkıcı diyordum ama arada eğlenceliler de varmış :P
      bi de o zamanlarda romanları tefrika ediyorlarmış yaa, her hafta bir bölüm, güzel bişi bence o :) şimdi de bazı edebiyat dergilerinde oluyor zaman zaman. hoş bence :)

      Sil
    4. ay evet sen deyince baktıım, eskiden gastelerde 32 kısım tekmili birden diyolarmış :)

      Sil
    5. tefrika şeklinde sıkıcı klasikleri okumak daha kolay olurdu :D

      Sil
  8. ÜÇ BOYUTLU OBLOMOV

    Yatağımda bakteriler, mite’larla dostça oturup nette eğleniyordum. Önce bakterilerin, mite’ların fotolarını çekip instagrama yükledim. Sonra Demet Akalın, Gülşen ve Deniz Seki’yi ritivitledim. Sonra bakterileri unfollow yaptım. O kadar çoktular ki başa çıkamıyordum. Öyle delete tuşu, dislike ile gitmiyorlar mite kızanları.

    Sıkıldım. Biraz sanal gerçeklik yapayım, oyun oynayım dedim. Önce üç boyutlu bir vampir türettim. Baktım bana çok ters bakıyor, tersi pistir bunun dedim, aman şimdi aramızda bir kan davası olmasın, zaten kansızım, yok ettim onu bir tıkla. Tamam dedim, teknoloji sayesinde savaş gemileri yapayım, binip gideyim Ortaköy’e, mavi gecede İstanblue’yu bir de ben fethedeyim. Nolcak ki, Fatih’in kafasını silip kendi kafamı yerleştiririm.

    İlginç gelmedi bu da. Kanatlı bir melek oluşturayım, masal dünyasında gezsin, yeryüzündeki meleklere eş ruhlarını buldursun, herkesi eşleştirsin, açıkta kimse kalmasın. Cıks. İki başlı bir gizli ajan yapayım, çift taraflı çalışsın, gizli bilgiler satsın kat karşılığında. Paralı asker veya, parasız kalmış, bela arıyor kendine, sonra bir aile olsun, paralı askere başvursun, küçük çocuklarını gizli bir tarikatın elinden kurtarmak için. Tarikat şeytana tapıyor tabii ki, bizimki de paraya. Para için kurtarıyor, öyle insani amaçları filan yok.

    Bu da çok ilginç değil. Aksiyon az. Yatakta insan aksiyon istiyor. Oblomov bile bazen kolunu filan kaldırırdı. Tamam, dijital bir intikamcı, tüm katliamları, çocuk ölümlerini, kadınlara şiddeti önlüyor tek başına, üstelik bir kağıt keseceği ile. Hem kağıt keseceğini takı tasarımında filan da kullanabilir ya da takıntılarını keser atar. Şimdi o intikamcının bir yığın takıntısı vardır zaten.

    Böyle saçma hayallerle uğraşacağıma, 3D bir temizlikçi yapayım da yatağımı temizlesin, mis gibi koksun, balina kusmuğu gibi. Sonra 3D bir aşçı, menemen yapsın bana, bir tane de acı biber atsın içine, öyle daha tatlı oluyor menemen, acısız olmuyor hayat, az acılısı daha keyifli.



    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 3D, visual reality'liği post modern, uzay çağı oblomov kafası böyle bişi demek :D romanı okumama gerek kalmadı, sıkıcı rusya kırsalı betimlemeleri olmadan olayları anlatmışsın bana, çok thenk u :D :D
      dergilerdeki kısa bilim kurgu hikayelerine benzemiş ama yıl 1877 :D o zamanın bilim kurgusu işte :D

      Sil
    2. hehe şimdi bu tolstoy dostoyevski olsa ne yazarlardı acaba. blog arkadaşı olurduk artık. kim okuycak onların romanlarınıı. hele dosto fazla psiko :)

      Sil
    3. onların sohbeti de hiç çekilmezdi bee :D ben budala diye 2 ciltlik kitap yazan biriyle konuşsam yaşlanırım herhalde :D :D

      Sil
    4. sıkıcı ciddi blogçu olurdu herhaldeee :)

      Sil
    5. bize göre değil blogger dostoyevski :D

      Sil
  9. heey bak oblomov yorumunu yanıtladım daaa oblomov yazımı bulduum, kitaptaaan :) diyer yorumlara gelcam yineee, yarın artıkıns :)

    YanıtlaSil
  10. Listeye alalım o zaman teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  11. Kapağı çok değişik tabi ben yine okumamışım bu kitabı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de çok beğenmiştim kapağı ilk gördüğümde :) tam başlığa uymuş :D
      okursun belki bir ara :))

      Sil
  12. okuma listeme aldım.son derece merak uyandırıcı bir paylaşım olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inşallah okursun ve okuduktan sonra da beğenirsin :))

      Sil
  13. Ya bu Malcolm'a 20 yılı yatakta geçirten motivasyon neymiş? Uyku severim de uyumadan yatakta yatmak işkence.Enteresan bir kitapmış.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. onunki biraz standart insan olmama çabası.. zaten üst kilolara ulaştığında iki konuşup üç uyur bir hale geliyor..

      Sil
  14. 20 den sonra uygun demişsiniz ya 40+ olur mu ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 20'den sonra olan her yaş olur ama biraz daha hayatı görüp geçirdikten sonra "bu da iş mi bee" diyebilir insan :D
      erken olgunlaşmış biriyse 20'den önce de olur :P

      Sil
  15. Ahahah ya çokça gülümsedim yorumunu okurken :D Ben de kütüphanede rastlamıştım sanırım bu kitaba hafızam beni yanıltmıyorsa. Bir dahaki gidişimde varsa alayım merak ettim bayağı :D İnsanın ara sıra yatıp bir daha kalkmayası gelmiyor mu ama ya :D Malcolmla iyi anlaşıcaz gibi bir his var içimde :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bi daha denk gelirsen kesin al, güzel kitap çünkü :))
      malcolm kafa dengi ama zor biri bence.. okursan ne demek istediğimi görürsün :))

      Sil

her kelime benim için değerli..