sırça fanus sanırım yazın sonundan beri görüp de alamadıklarımdandı. sonra komite öncesi kitap alışverişinde alıp komiteden sonra okuyacağım diyerekten sabırsızlıkla okumayı bekliyordum..kitaba başladım bir ara bıraktım iki kitap bitirdim -☺- sonra tekrardan başladım ve bitti :)
ama ben mi kitabı okudum kitap mı beni okudu belli değil..
aslında o kadar pesimist durmuyordu esther-esas kız- sonra birden boşluğa mı düştü nolduysa karalar bağladı..
karakterle birkaç adet ortak nokta uydurduğum için kafamdan -19yaş,eğlenceliamakaramsariçdünya, insanlarısevememe- biraz fazla etkilenmiş oldum sanırım.. bazı sosyal mecralarda da söylediğim gibi kitap biraz daha uzun sürse depresyondan çıkaramazdınız beni :D
ama çok beğendim ve hatta bayıldım.. kitaba ilk görüşte aşık olacağım kadar varmış yani :) her şey o kadar mantıklı temellere oturtulmuş gibiydi ki belli yani bunları görmüş geçirmiş biri tarafından yazıldığı.. ve o benzetmeleri falan beni benden aldı.. ilk kez kirpiklerin şöyle anlatıldığını gördüm :
"kirpikleri öyle uzun ve gürdü ki takma gibi duruyorlardı.iki yeşil,buzlu havuzu çevreleyen siyah plastikten kamışlar gibiydiler"
ve bunu okurken hiç rahatsız olmuyorsunuz.. başta arkadaşlarıyla gezen,gülen kızın defalarca intihar girişiminde bulunması sizi sıkmıyor,bıktırmıyor..
![]() |
bu kapak çok güzel ama.. bizimki daha uyumlu olmuş konuyla.. |
sadece anlatan kızımız esther mevzu bahis romanda.. o,onun düşünceleri,yaşadıkları.. diğer tüm dünya ikinci sınıf.. bazen bizlerde de böyle olmaz mı?? dünya tek başına dönerken siz tersine gidersiniz.. işte o ruh halinin bir tık ötesi sylvia plath tarafında müthiş bir şekilde anlatılmış..
vikipedi de ilk amerikan feminist romanı diye yazıyordu sanırım-o kadar üşengecim ki doğruluğunu kontral edemeyeceğim :)- ve evet bir erkek düşmanlığı.. efendime diyim niye onlar özgür biz kısıtlanmışız mesajları veriyor.. vermiyor değil.. ama kafayı tamamen bununla da bozmamış :D :D
yani siz dostlar kütüphanesi sakinlerinden melankolik yazılar veya değişik-bence- bir üslup okumak isteyenler varsa kaçırmasın derim :)
ben yazarın tarzını biraz tezer özlü'ye benzettiğimi söyleyim de.. ama zamansal açıdan tezer özlü yazara benziyor oluyor :) hoş ikisi de aynı dertten muzdarip gibi :/
kitaba puanım 10. bildiğiniz dümdüz 10 yani..beğendim.. güzel yazmış vesselam :)
benim yine altını çizdiklerim var :)
sağlıkla ve kitapla kalın!
_dr.coffee'den sevgilerle
"kötü bir rüya.
sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir rüyadır."
*
"belki de unutkanlık, kar gibi her şeyi örtüp susturmalıydı."
*
"...çünkü kafamın içinde bir beyin olmadığını görmemek için insanın kör olması gerektiğini düşünüyordum."