1984/ George ORWELL

SAVAŞ BARIŞTIR

ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR

CAHİLLİK GÜÇTÜR

Winston Smith'in savunduğu lakin şimdilerde sorguladığı partisinin sloganlarıdır bu kelimeler.

Winston, iktidarın eliyle aile kavramının parçalandığı, kelimelerin kırpılıp yavanlaştırıldığı ve yüz ifadenizden bile infaz edilebileceğiniz bir Dünya'da geçmişi hatırlamaya, geleceğe uzanmaya ve aşkını kurtarmaya çalışıyor.

Bu kitabın bir klasik olmasının, yasaklanmasına rağmen karşı-ütopya denince akla ilk gelenler arasında bulunmasının bir sebebi var.

Sürekli olarak hayatını kameralar önünde yaşayan, çikolatayı bile karneyle alan, gazetelerin ve kitapların çıkarlara uygun olarak değiştirildiği hatta basıldıktan sonra da düzenlenebildiği bir Dünya'nın kapılarını aralıyor bize George Orwell.

Karşı-ütopya türünde -populer kültürün getirdiği bazı kitaplara da distopya dediğimiz için karşı/karanlık/korku ütopya demeye karar verdim- okuduğum ilk kitap -felsefi değeri de olan- olduğu için çok yetkin bir değerlendirme yapamayabilirim.

Ama bir roman olarak değerlendirirsek 1948 yılından sıyrılıp gelmiş, biz okuyucular için bir nimettir.

Kitabın başındaki çevirmen notu -her ne kadar uzun olsa da- bazı şeyleri daha iyi anlamamızı sağlıyor.Yazıldığı dönemin şartları, söylentileri ve yazarın diğer kitapları hakkındaki bilgileri içeren, biz, kitaba bir an önce başlamak için sabırsızlananlara uzun-tekrardan belirteyim dedim- bir girizgah oluşturulmuştur.

Kapak olaraksa bana tam istediğim gibi kırmızı-siyahlı olanı düştü. Üzerindeki fareleri anlamsam da okudukça her şey çözüldü :)

Benim için en etkileyici olan bölümü -her ne kadar azıcık sıkılsam da- kahramanın Goldstein'in kitabını okuduğu(muz) yer. Hem politikanın hem de romandaki alemin mantığını açıklıyor.

Romanı okurken sıklıkla günümüzle karşılaştırcaksınız. Ve belki de -ne yazık ki- benzerliklerini bulacaksınız da.

Okyanusya devletinin "düşünce"yi ortadan kaldırmak için yaptığı en parlak program bence Yenisöylem sözlüğü.Dili yok ederek düşünceyi de öldürmeyi planlıyorlar.Roman devam etseydi bunda başarılı olduklarını da görürdük büyük ihtimal.

Kitabı ister roman ister karşı-ütopya olarak değerlendirelim ne kadar başarılı olduğunu tartışmaktan öteye gidemeyiz.Kurguyu, soru işaretleri bırakmayan mantığı ve bitmesine rağmen oluşan -bende- merak duygusuyla çok iyiydi.

Biraz da kitaba yakışır bir eleştiri için bekledim ve umarım bunu yapabilmişimdir.

Bu kitap için benim puanım 10 üzerinde 10.

Bütün kütüphanelerin raflarında olması gereken bir kitap. Kıyın paraya alın! En azından şehir kütüphanesinde bulup okuyun :)

"özgülük, iki kere ik dört eder diyebilmektir." 

_dr.coffee'den sevgilerle