Bu yazıyı kitabı bitirmemin birkaç dakika sonrası yazıyorum. Saat 02.23'ü gösteriyor ve ben 22.30 gibi elime aldım.
Ortalama 200 sayfada sanki çağınızın Ashab-ı keyfi arasında yürüyor,Kıtmir'in dile gelip anlattığını dinliyormuş gibicesine su misali aktı kitap.
28 Şubat öncesi ve sonrası muhafazakar kesimin karşılaştığı sıkıntılar üzerine kurulmuş bir kitap.
Yakın tarih okumayı sevmesem de bu tarz kurguya sahip kitaplar elimde olmadan etkiliyor beni.
İNANÇLARI UĞRUNA SAVAŞAN İNSANLAR
Aslında bu olgu üzerine kurulmuş hemen her hikaye hoşuma gidiyor.
Sibel Eraslan'la bu sene dr.blue'nun yanımda okuduğu Siret-i Meryem kitabı aracılığıyla tanıştım. Ara sıra kitabı elime alıp -kaçak göçek- birkaç satır okuyor, itiraf edemesem de edebi üslubuyla beni kendine hayran bırakıyordu.
"Saklı Kitap" ı da kitapçının raflarına milyonuncu kez gezerken gördüm.Yanında diğer Sibel Eraslan kitapları da vardı: Siret-i Meryem, Çöl/Deniz Hz.Hatice, Canfeda Hz.Fatıma...
Ama bu aralar 1400 yıl ve daha öncelerinde geçen bir hikayeyi okumaya gücüm olmadığı için-çünkü Müminlerin Mümtaz Annesi:Hz.Aişe biyografisinin etkilerini daha atlatamadım- hem de sevdiğim bir kurgu olduğundan,tabi aralarında en ucuzunun olması gibi büyük etkenler nedeniyle "Saklı Kitap"ı aldım.
Pişman değilim.Hikayesiyle, diliyle, Srry'sı ile, Blks'ı ile geceme yoldaş olan, eşe dosta gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir kitap.
Yalnız kapağıyla pek alaka kuramadım :/
Lafımı uzatmadan kitaba 10 üzerinden 9 veriyorum. Çünkü bir terde sadece durum anlatıyor, yani birkaç sayfa ama ben olayları seven biriyim, o yüzden 1 puancık kırıyorum :)
Güvenle kütüphanenizde bulundurabilirsiniz
kitaptan alıntı:
-Çünkü
çocukları oldugu sürece yeryüzünün, Melek bir türlü kıyamacaktır Sur'unu onlar
üzerine üflemeye
_dr.coffee’den
sevgilerle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
her kelime benim için değerli..