18 Mart 2015 Çarşamba

insancıklar-dostoyevski

merhaba kütüphanemin dost sakinleri :)
bugün karşınıza bir rus ile karşınızdayım..
ben ki rus edebiyatı sevmem okumam diyen biriyim.. düşünün ne kadar büyük bir olay..
tamam iki tane okumuştum daha önce rus edebiyatından :
insan ne ile yaşar?
yeni rus kadınının günlüğü
kabul ediyorum ikisini de beğenmiş ve tolstoy dan çok etkilenmiştim amma ve lakin lügatımda "rus edebiyatı : sıkıcı ve soğuk günlerin uzuuuuuuuuun betimlemeleri" anlamına geliyor :) merak etmeyin hala oyle :D :D
evde annemin bir sürü kırmızı ciltli dünya klasikleri kitabı var.. klasik = rus.. ben de bir yaz bunlara merak sardım.. aşk ve gurur 'u orada okuyup beğenmiştim ama rus'lar.. çok sıkıcısınız deyip kaçmıştım :D
neyse günümüze dönüp kitabı alışıma gelirsek...
geçen sevgili kitapçıma gittim.. yeni kitaplara bakıp isimlerini öğreneyim dedim.. biraz da sakinleştirici etkisi var ya kitapların bende.. ondan..
sonra iki kitabın ismini yazdım internetten almak için.. ama dükkanda o kadar uzun süre durdum ki bir şey almadan çıkmam çok ayıp olurdu.. biraz da kitapları internetten almak için oraya bakınca vicdan yapmış olabilirim tabi :)
sonra gittim yeşil rafta çok.. obsesif tarafıma hitap edecek kadar düzgündü.. hepsi aynı ton yeşil :D :D
sonra baktım dostoyevski'nin ilk kitabı -okumuyoruz diye hayatlarını da bilmiyor değilim :)-.. ben de sevmediğim insanlarla ilgili konuşurken "insancık, insancıklar" falan derim.. yani kitabın adı benim gayriresmi repiliğim :) öyle olunca.. ucuzdu da :D

kitabın arka kapağı spoiler dolu ama ben konuyu özet geçeyim size :
yaşlı bir adamla -tahminimce 50'lerin başı- uzak akrabası genç bir kızın-bu da 16-17'lerinde sanırım- arasındaki mektuplardan oluşuyor..
yazarın ilk kitabı olmasına rağmen adamdan kıza, kızdan adama geçerken sizde taraf değiştiriyorsunuz :) çok güzeldi.. ne zorluklar çekmiş o yavrucak T_T
kapakta aralarındaki aşk diyor ama bana aşktan öte ileri seviye bir sevgi gibi geldi.. en azından kızınki.. adamınki aşk olabilir..
sonu.. sonu çok güzeldi :) zaten önceki gün sevmek zamanını izlemiştim, onun son sahnesinin etkisindeyken bir de bunun sonu.. en sonunda depresyona girdim :D ama akşama kadarmış :D :D

kitabı çok çok beğendim ama baskı hataları vardı bir iki tane.. çok takıntılıysanız farklı yayınevi tercih edin :) ben ne kadar taksam da kafama artık aldım bir kere :/
zaten kapak resmini de pek beğenmedim..
benim kitap için puanım 9. ama yukarda dediğim gibi birkaç hata vardı.. onlar olmasa 10 :)
bu kitabı okuyunca kitapların da yaşı olduğuna karar verdim.. mesela bunu 7-8. sınıf öğrencisine verseniz sıkılır muhtemelen.. ama kahramanların akranlarına verseniz kendilerine göre anlamlar çıkarır.. sevgili öğretmenler çocukları klasik okutmak için zorlamayınız lütfen.. onun yerine ortaokul dönemi için percy jackson serisi yada dedektif kurukafa serisi var.. onlar çok eğlenceli ve sürükleyici.. enerjilerinin doruklarında yaşlı bir katibin genç bir kıza yazdığı mektuplar bütün çocukların ilgisini çekmeye bilir :)
sosyal mesajımı da verdikten sonra sevgili büyüklere ve rus edebiyatı tutkunlarına kitabı okumalarını öneririm.. tutkun olmayanlar da okusun, beğeneceklerini düşünüyorum :)

sağlıkla ve kitapla kalın!
_dr.coffee'den sevgilerle

7 Mart 2015 Cumartesi

kanlı kontesler-hicran aygün

merhaba kütüphanenin sakin sakinleri :D
 size kelime oyunu yaptım demin :D :D
ay gerçekten glukozu fazla kaçırınca öfori yapıyor :D :D
aslında bu kitap yorumu için bu kadar neşeli olmamam gerekir.. çünkü söz konusu gerçek ölümler,gerçek acılar, gerçek katiller...

kitabın yazarını ilk gazetede bir köşe yazarına verdiği yorumda görmiştüm.. liseydeyken..
o zamanki aklımla bile gerek yazarın verdiği röportaj gerekse kitabın konusu hayli ilgimi çekmişti.. bir dönem kitabın adını sanını kaybedip sonra geri buldum-arada oluyor öyle, geçende eski okuduklarımdan birini hatırlamayınca kafayı yiyordum az kalsın-..yıllar sonra -sanırım 4 yıl falan- kitabı aldım.. kitapyurdu istediğim kitapları bulamayınca paramı daha sonrası için saklı tutmuştu.. ben de o parayla bunu ve dokuz oda cinayetleri'ni aldım.

kitabın teşekkür bölümünde geçen seneki davranış bilimleri hocamın adını görünce değeri bir arttı gözümde :) çünkü hocamız alanında pro olduğunu kanıtlamıştı derste :)



gelelim kitaba.. bu kitap GERÇEK katilleri anlatıyor.. daha doğrusu gerçek katiller kendilerini anlatıyor.. nasıl bir hayat yaşadıklarını, neden bu suçu işlediklerini,ne hissettiklerini ve pişman olup olmadıklarını..
8 tane hikayemiz var.. edebi yönü yoktu.. röportajlardan oluştuğu için ama yazar görüşmeleri sırasında kendi duygularını, karşısındaki kadının nasıl hal ve davranış içinde olduğunu anlatmış.. biraz romanvari olmuş bu yüzden.. yazar hem konuşmayı aktarmış hem de o andaki kendi düşüncelerini..
beni şu etkiledi diyemeyeceğim çünkü hepsi etkiledi ve sizlerinde okumanızı isterim..
edebi bir kaygıdan çok neden?nasıl? sorularına cevap aranmış..

kitapta hoşlanmadığım nokta diyaloglarda karşısındaki cevap vermeyince "!!" işaretinin konması oldu.. iki yerde de sanırım kişilerin asıl kimliklerini deşifre etmişti..
ayrıca kapağını da pek beğenmedim.. daha çarpıcı bir şey olabilirdi..katili kadın olan polisiye kitaplarının klişeleşmiş kapaklari gibi olmuş...

benim puanım kitap için 7 puan.. eğer maktul ve yakınlarını okumaktan sıkılmışsanız bu kitap sizin hayatınıza renk getirebilir..

son olarak bazı hikayelerde içimdeki caniden korkarak katili haklı buldum, bazılarına ise bir insanın canına bu kadar nedensizce katlettiği için çok kızdım.. ama en çok toplumdu suçlu olan..
sağlıkla ve kitapla kalın!
_dr.coffee'den sevgilerle